Devlet eski bakanı Gürcan Dağdaş, Medya Penceresi'nden Halil Metin'in konuğu oldu. Dağdaş, siyasetin, toplumun, kutsal değerlerin nasıl yozlaştırıldığının tarihsel bir fotoğrafını çekti.
Devlet eski bakanı Gürcan Dağdaş, Medya Penceresi'nden Halil Metin'in konuğu oldu. Yapay gündemin aksine Türkiye'nin ve toplumun gerçek sorunlarının altında yatan temel dinamikleri yorumlayan Dağdaş, siyasetin, toplumun, kutsal değerlerin nasıl yozlaştırıldığının tarihsel bir fotoğrafını çekti.
AHMAKLAŞMA SÜRECİ
Türkiye'nin bir 'ahmaklaşma süreci'nden geçtiğini ifade eden Dağdaş, süreci tavuklaşma örneği üzerinden açıkladı. Herkesin Anadolu'ya sahip çıkması gerektiğini ifade eden Dağdaş Suriye ve Afganistan üzerinden parçalanan toprakların durumuna dikkat çekti.
AYDIN'IN KARTVİZİTİ OLMAZ
Türkiye'deki aydın profili üzerinden de açıklamalar yapan Dağdaş, Aydın kime denir? sorusuna çarpıcı cevaplar verdi. Aydının kartvizitinin olmayacağını ifade eden Dağdaş, üç dört bin ahlaklı, erdemli, vicdanlı, gerçek münevverin milletin mukadderatında, milletin sıkıştığı noktada önemli bir rol oynayacağını ifade etti.
SİYASİ KURUMLARIN AKIL ODALARI BOŞ
Dağdaş, "Cumhuriyetin ilk dönemlerini çıkarırsak o günden bugüne müthiş bir sığlaşmanın içerisinde ve aydın hasreti içerisinde olduğumu ifade etmemiz lazım. Mustafa Kemal'in akıl mutfağında 10 kişi vardıysa bunun 7 ya da 8 kişisi milliyetçi muhafazakar insanlardan oluşuyordu. Bunlar, aklı ve bilimi merkeze koyan insanlardır. Bugün aklı ve bilimi merkeze koyup mutfak çalıştıran ben ne bir siyasi kurum ne bürokratik kurum gördüm. Bugün partilarin akıl odaları olması lazım. Bu akıl odası siyasi rakiplerine göre taktik geliştiren odalar değildir. Akıl odaları var gibi gözüküyor ama akıl odaları boş" dedi.