Kanser hastası Ayşe Özdoğan'ın cezaevine gönderilmesi gündem oldu! Başsavcılık açıklama yaptı

TAKİP ET

Denizli'de hakkında kesinleşmiş hapis cezası olan Ayşe Özdoğan isimli kadının kanser hastası olduğu gerekçesiyle infazın ertelenmesi talebinin reddedilip hapse gönderilmesi Türkiye'de gündem oldu. FETÖ üyesi olmakla suçlanan ve hüküm giyen Ayşe Özdoğan'la ilgili çıkan haberler sonrası Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı açıklama yaptı. Başsavcılık, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi raporuna göre Özdoğan'ın cezaevine girmesinde bir sakınca görülmediği belirtildi.

 Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ hükümlüsü Ayşe Özdoğan’ın hastalığı nedeniyle infaz erteleme talebi üzerine Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin raporuna göre cezasının infazına cezaevinde devam edilebileceği sonucuna varıldığını açıkladı.

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ hükümlüsü Ayşe Özdoğan’ın hastalığı ve tedavi sürecine ilişkin bazı basın yayın kuruluşlarında yer alan iddialarla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, hükümlü Ayşe Özdoğan’ın hastalığı nedeniyle infaz erteleme talebine ilişkin tedavi ve rapor sürecinin titizlikle takip edildiği belirtilerek, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı’nın hastalığın ilerlemediği ve patolojik bir bulgu saptanmadığı yönündeki tetkik sonuçları ve diğer raporları Adli Tıp Kurumu’na ilettiği kaydedildi.



"HAYATINI CEZAEVİ ŞARTLARINDA YALNIZ İDAME ETTİREBİLİR"

Açıklamada, "1 Ekim 2021 tarihinde Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu’nun oy birliğiyle vardığı mütalaaya göre Ayşe Özdoğan’ın tetkiklerinde nüks veya metastaz bulgusuna rastlanmadığı, tedavisiz bir şekilde düzenli aralıklarla takip edildiği, aktif tedavi almadığı tespit edilerek; hayatını cezaevi şartlarında yalnız idame ettirebileceği ve düzenli poliklinik kontrolü sağlanarak cezasının infazına cezaevinde devam edilebileceği sonucuna varılmıştır" denildi.

Açıklamada ayrıca ilgilinin “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan kesinleşen cezasının infazı sürecine başlanmasının yasal bir zorunluluk olduğu, adli tıp raporu doğrultusunda infaz işlemlerine başlanıldığı kaydedildi.

NE OLMUŞTU?

Denizli İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, FETÖ üyesi olmak suçundan 9 yıl 4 ay 15 gün kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan Ayşe Özdoğan'ın, Serinhisar ilçesinde bir evde saklandığını tespit etti. Dün operasyon düzenleyen polis, Ayşe Özdoğan'ı yakalayıp, gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Özdoğan çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Ayşe Özdoğan'ın örgüte ait okullarda öğretmenlik yaptığı, ByLock kullanıcısı olduğu ve örgütün 'eyalet ablası' olarak görev yaptığı iddia edildi.



KANSER HASTASI OLDUĞU İÇİN CEZASININ ERTELENMESİNİ TALEP ETMİŞTİ

Hakkında kesinleşmiş olan cezasının ileri derecede kanser hastası olduğu gerekçesiyle ertelenmesini talep eden Ayşe Özdoğan sosyal medyadan yardım isteyerek cezasının ertelenmesini talep etmişti.

Ayşe Özdoğan'ın ailesi, Özdoğan'ın cezaevine gönderilmek üzere polis tarafından evinden alındığını duyurdu.

Ayşe Özdoğan'ın kardeşi Emine Erdem Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "İnfaz erteleme gerçekleşmedi, kardeşimi almaya geldiler" dedi. Erdem, ablasının sağlık kontrolünden geçtikten sonra Denizli cezaevine götürüleceğini söyledi.

Avukat Cemil Çiçek de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Ayşe Özdoğan'ın kardeşi ile görüştüğünü belirterek "Maalesef son evre kanser hastası Ayşe Özdoğan tutuklanmış." dedi.

Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu, oy birliğiyle Ayşe Özdoğan'ın tetkiklerinde nüks veya metastaz bulgusuna rastlanmadığı ve cezasının infazına cezaevinde devam edebileceği sonucuna vardı.

AYŞE ÖZDOĞAN: YÜZÜM GÖZÜM ŞİŞTİ

Özdoğan hastalığı ve ceza erteleme süreciyle ilgili yaşadıklarını şöyle ifade etmişti:

“Mahkemeden gelen yazıda duruşmaya gelmemem durumunda zorla getirileceğim yazıyordu. O halimle hasta yatağımdan kalkıp mahkeme gittim. Oysa bu aşamaya gelmeden önce hastalığa ilişkin tüm raporları dilekçe yazarak mahkemeye sundum ama dikkate alınmadı. Henüz ağzımın içinde ve yüzümde yaralar varken ve dikişlerim alınmadan hakim karşısına çıktım. Hakimin tutuklama kararı vermesi sonucu mahkeme sonunda fenalaşarak baygınlık geçirdim. Daha sonra bedenime ve yüzüme yapılan müdahaleler sonucu ayıltılarak cezaevine gönderildim. İlk gün bir hücrede tek başıma kaldım, hava soğuktu ve yerde yatmak zorunda kaldım. Yürümekte zorlandığım için ameliyatlı bölgelerimi ranzaya duvara vurdum. Koğuşa alındığımda yüzüm ve gözlerim, görüş açımı tamamiyle kapatacak kadar şişmişti. Bu durumu gören bazı arkadaşlarım halimi görüp ağladı. Cezaevinde kendi işlerimi göremediğim için hep birilerinin yardımına muhtaç oluyordum. Ağrılarım ve kanamam oluyordu. Beslenmem için ezilmiş veya öğütülmüş gıdaya ulaşmam konusunda kolaylık gösterilmedi.”