Muş'taki Hamurpet Gölü'nün inanılmaz gizemini okuyunca çok şaşıracaksınız

TAKİP ET

Ünlü Yemen Türküsü'nün doğduğu Malazgirt Savaşı'nın gerçekleştiği topraklar Muş. Anadolu'nun kapısını Türkler'e açan savaştan tutun da tarihin gizemli sayfalarına yolculuk yapabileceğiniz Muş'un efsanelerini medyapenceresi.com yazarı Banu Tonus kaleme aldı

Ünlü Yemen Türküsü'nün doğduğu Malazgirt Savaşı'nın gerçekleştiği topraklar Muş. Anadolu'nun kapısını Türkler'e açan savaştan tutun da tarihin gizemli sayfalarına yolculuk yapabileceğiniz Muş'un efsanelerini medyapenceresi.com yazarı Banu Tonus kaleme aldı.

İŞTE O YAZI

Ünlü Yemen Türküsü’ nün doğduğu, Malazgirt Muharebesi’nin gerçekleştiği topraklar. Osmanlı zamanında, Yemen çöllerinde savaşmaya gönüllü olan tek vilayet Muş...”Muş 1071” ismiyle tescillenmiş  lalesiyle ve bu sıralar nesli tükenmekte olan toy kuşlarına ev sahipliği yapan Muş’ un Varto ilçesinde bir göle doğru gidiyoruz...

***
Hamurpet Gölü, doğal güzelliğiyle dikkat çeken bir göl. Hititçe iki yılan, kutsal anne, hamur ve iki çocuk anlamlarına geliyor. Bu göle uydudan bakıldığı zaman, bağdaş kurmuş bir kadın ve suya uzanan bir yılan şekli görünüyormuş.



***​​​​​​
Efsaneleriyle ünlü bir göl. Bir efsaneye göre, bir kadın iki buğday başağı ile iki çocuğa hamile kalıyor. Kadın, köylüler tarafından dışlanıyor ve köy dışında yaşıyor. Sürekli beddua ediyor ve bir gün bir ejderha çıkıyor yerden. Ejderhanın çıktığı yerden sular fışkırıyor ve tüm  köy sular altında kalıyor. Göldeki Turna adası, iki çocuğa beşik oluyor ve her baharda su yüzeyine çıkıyor. Kasırgalı ve rüzgarlı havalarda gölde dev bir yılanın belirdiği söyleniyor. Ayrıca suların çekilmesi, köyler arasındaki küskünlüğün işaretiymiş.

Efsaneler, yaşanmışlıklardan yola çıkılarak oluşturulmuş söylenceler. Belki şu an yaşadığımız bazı şeyler de ileride efsane olarak anlatılabilir. Efsaneler, okuması keyifli ve geçmişi bize anlatan, acaba bu da olmuş mudur dedirten gizemli hikayeler..



***
Yani dışardan sadece bir şehir diye baktığımız yer, hikayelerle, zaferlerle, ağıtlarla, cesur yüreklerle,  güzelliklerle dolu bir diyar. İnsan gibi, her şey gibi...Evrendeki her zerrede -buna insan da dahil- bilmediğimiz, göremediğimiz bir hikâye, bir sevinç, bir keder var. Yani duyularımızın ulaştığı  veya ulaşamadığı her şey değerli ve özel...