Hayatındaki, sesindeki, tavrındaki, yüzündeki, düşüncelerindeki, ruhundaki, kalbindeki...
Tüm filtreleri kaldır. Nefes al, özgürleş.
Kendin olmanın keyfini ve farkını yaşa.
Başkasına benzemeden, başkası olmadan, insanların düşüncelerini okuma çabasına girmeden, korkmadan, çekinmeden sen ol.
Korkularımız ne için?
Başkası veya bir amaç için neden kendimizi ortaya koymaktan korkuyoruz ?
Biz bu kadar değersiz miyiz?
Olanlar veya diğer insanlar, bizim ruhumuzdan, benliğimizden, hayallerimizden, huzurumuzdan daha mı önemli?
Korkular bizim kendimize koyduğumuz engeller sadece...
Kimsenin haberi olmadan rol verdiğimiz oyuncular ve senaryolarla dolu bir dünya. Sürekli güçlü ve iyi olabilir miyiz?
Ya da güçlü ve iyi olmak; güzel görünmek, keyifliymiş ve huzurluymuş gibi göstermek, iyi bir okulda okumak, beğenilen bir mesleğe, bir eve, bir arabaya sahip olmak mıdır?
Güçlü olduğunuzu, gecenin bir yarısı uyandığınızda veya tüm teknolojiden, kalabalıktan sıyrılıp yalnız başınıza kaldığınızda veya herkes, her şey bizi üzdüğünde, öfkelendiğinizde, güç sembolü olan her şeyden arındığınızda anlarsınız.
Hala huzurlu musunuz, sakin misiniz, yeterli misiniz, benim hayatım diye arkasında duruyor musunuz, kendinizi ve diğerlerini yargılamadan olduğu gibi kabul edebiliyor musunuz?
Güçlü olmak, gerektiğinde kusurlarını veya kusur sandıklarını, kederini ve tedirginliğini, korkularını, çıkmazlarını, iyi görünmeliyim engelini kaldırıp paylaşmaktır.
Samimi olabilmektir. Kendimize güvenebilmektir. Aklımıza, ruhumuza, benliğimize, karakterimize....
Kibir, bencillik değil söz konusu olan. İnsan olduğumuzu göstermek, ilan etmek. Başarmak...
Hatalarım da var, kederim de, üzüntüm de, eksikliğim de diyebilmek.
Bilmediğin ya da anlamadığın bir şeyi sorabilmek.
Olduğun yeri ve anı kendi haliyle gösterebilmek. Huzursuz olduğumuzda kendimize sarılabilmektir. Bırakın doğanın ve insanın rengi olduğu gibi kalsın. Tüm pürüzleri ve tüm detaylarıyla.
Olduğu gibi...
Olması gerektiği gibi. Birileri sizi veya olanları yargılasın, küçümsesin, gülsün, kızsın, önemsemesin...
Bu, onların sorunu ve onların kimliği, sizin değil.
Sizi ve dünyayı yargılamadan, her halinizle kabul edecek insanlara gidin o zaman.
FACEBOOK YORUMLAR