Karslı sansür yasasıyla ilgili uyardı: “Hem ifade özgürlüğüne hem de dava yükü altında ezilen adli mercilere zarar verir”
Merkez Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Karslı, kamuoyunda “sansür yasası” olarak bilinen yasa teklifinin 29.maddesiyle ilgili uyarılarda bulundu. Karslı, getirilmek istenen düzenlemenin sadece gazeteci ve yazarlara değil bütün sosyal medya kullanıcılarını etkileyeceğine işaret etti. Karslı, hukukta kötüye kullanılması ve şahısların aleyhine yorumlanması mümkün olan her şeyden kaçınmak gerektiğini belirterek, düzenlemenin ifade özgürlüğüne zarar vermesinin yanında zaten dava yükünü fiziken kaldırmakta güçlük çeken adli mercilere ek bir yük getirmekten başka bir işe yaramayacağını kaydetti. Karslı şöyle devam etti:
“Eğer yorumla suç meydana gelecekse bu sanığın aleyhine demektir. Böyle bir düzenleme hukukun doğasına aykırıdır. Yorum ve suç iç içe geçirilmemelidir. Halkı yanıltıcı bilgi derken hangi bilgi halkı yanıltıcıdır suali sorulmalıdır. Bu durum sorun çıkarır ve çok dava açılmasına neden olur. Türkiye’de şu an zaten adli mercilerdeki hakim ve savcılar davaları yürütmek için fiziken yeterli gelmiyor. Bizdeki bir hakim ve savcıya düşen dosya sayısını Avrupa ülkeleriyle kıyasladığınızda kat kat fazladır. Hakim ve savcılar zaten bu işin altından kalkmakta zorlanıyorlar. Bir de böyle bir düzenlemeyle ek bir iş çıkarılırsa altından kimse kalkamaz.”
Merkez Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Karslı, kamuoyunda “sansür yasası” olarak bilinen yasa teklifinin 29.maddesiyle ilgili uyarılarda bulundu. Karslı, getirilmek istenen düzenlemenin sadece gazeteci ve yazarlara değil bütün sosyal medya kullanıcılarını etkileyeceğine işaret etti. Karslı, hukukta kötüye kullanılması ve şahısların aleyhine yorumlanması mümkün olan her şeyden kaçınmak gerektiğini belirterek, düzenlemenin ifade özgürlüğüne zarar vermesinin yanında zaten dava yükünü fiziken kaldırmakta güçlük çeken adli mercilere ek bir yük getirmekten başka bir işe yaramayacağını kaydetti. Karslı şöyle devam etti:
“Eğer yorumla suç meydana gelecekse bu sanığın aleyhine demektir. Böyle bir düzenleme hukukun doğasına aykırıdır. Yorum ve suç iç içe geçirilmemelidir. Halkı yanıltıcı bilgi derken hangi bilgi halkı yanıltıcıdır suali sorulmalıdır. Bu durum sorun çıkarır ve çok dava açılmasına neden olur. Türkiye’de şu an zaten adli mercilerdeki hakim ve savcılar davaları yürütmek için fiziken yeterli gelmiyor. Bizdeki bir hakim ve savcıya düşen dosya sayısını Avrupa ülkeleriyle kıyasladığınızda kat kat fazladır. Hakim ve savcılar zaten bu işin altından kalkmakta zorlanıyorlar. Bir de böyle bir düzenlemeyle ek bir iş çıkarılırsa altından kimse kalkamaz.”