Kişi olarak bir işe girişmeden önce veya bir konuyu anlatmaya başlamadan önce kendimize en çok sorduğumuz soru "nereden başlasam bilemiyorum?" sorusu oluyor.
Cevap çok açık; kişi olarak değil de en başta birey gibi düşünerek başlamak gerek olduğu kanaatindeyim.
Yapacağımız işin sadece kendimize değil, başkasına sağlayacağı yararı veya vereceği zararı da hesaba katmak gerek.
Daha ileri görüşlü olunabilir ise topluma getirisinin ve götürürsün nasıl olacağı da hesaba katılmalı. Hatta toplum için yapılmalı yapılacak iş.
Bir konu anlatılırken ya da yazılırken de bu böyledir. Kişilere veya topluma nasıl yansıyacağı düşünülerek yazılmalı. Kişi egosunu tatmin etmek, içini dökmek, kendi görüşünü empoze etmek için yazmamalı.
Toplum için iyi olacağını düşündüğü şeyleri şöyle dışardan bakıp tarafsız yorumlayarak yazabilmeli. Zira farklı pencereden bakamıyorsa eğer yazmamalı.
Tarihin tozlu rafları, ardiyeler ve tavan araları bu tür yazılarla dolu. Farklı pencerelerden bakılarak yazılanlar öyle mi! Onlar kişilerin başucu kitapları arasında her gün iki göz ile karşılaşmanın keyfini çıkarıyor. Tozlu raflardan uzak durmak istiyorsanız tüm pencerelerin tozunu yutmaktan başlayabilirsiniz...
FACEBOOK YORUMLAR