Banu Tonus

Banu Tonus


Rom, Dom, Lom

09 Temmuz 2020 - 13:13

Çingeneler veya romanlar, Hindistan’dan dünyaya yayılmış bir topluluk. Dışardan bakınca sadece dans edip, müzik yapan, günlük yaşayan insanlar diyoruz. Belki de böyle yaşamak zorunda kaldıklarından. İş imkanları veya konut imkanları yok gibi. Ayrımcılık, dışlanma çok... Aralarında yerleşik olarak yaşayan ve meslek sahibi olanlar da var. Bir çok ünlü sanatçı ve siyasetçi de. Demircilik, falcılık, çiçekçilik, sepetçilik, kalaycılık gibi işlerden para kazanıp aynı gün yemeğine harcayıp, ertesi gün sıfırdan başlıyorlar.

Okuyan insan sayısı yok denecek kadar az. “Buçuk” belgeselini hazırlayan ve “Sıfır Ayrımcılık Derneği’ ni kuran Elmas Arus, 30 bin kişilik sülalede okuyan tek kız çocuğu.

Romanları ilk olarak “Çingeneler Zamanı” ile tanıdım. Emir Kusturica filmi ve ilk çingenece film ayrıca. Dilleri var fakat alfabeleri yok. Goran Bregovic, filmin müziklerini yapmış. Ederlezi, romanca bir şarkı. Boşnak kadınlarının ağıtlarıyla ve hüznüyle dolu. Etkileyici bir film ve müzik.

Çingenelerin lanetlendiğine dair rivayetler var. Hz. Isa 'nın gerildiği çarmıhın çivilerini yaptıklarından veya Hz. İbrahim’ i yakmak isteyen Nemrut' a yardım ettiklerinden dolayı, yurtları olmasın diye lânetlemişler. Bunun karşılığında onlara bir yetenek verilmiş. Çingenenin ahı tutarmış.

Buçuk, kara, lanetli...gibi yakıştırmalardan ve her yerde, her zaman öteki olduklarından dolayı belki de, geçmişi ve geleceği düşünmeden anı yaşayan, müzikle dolu, rengarenk ve özgür insanlar. Bu yüzden de çoğunluktan daha mutlu bir azınlık belki de...

“Çingeneler özgür oldukları için gezerler. Çaresizliklerinden değil.”

Time of the Gypsies / Çingeneler Zamanı
 
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum